Manyetik Rezonans Görüntüleme SMA'daki Motonöron Kaybıyla İlişkili Midir?

Manyetik rezonans görüntüleme (MRG), çeşitli nöromüsküler bozukluklarda hastalık ilerlemesini ve tedavi yanıtını izlemek için ek bir araç olarak halen araştırılmaktadır. Yapılan bu çalışmada araştırmacılar, yetişkin SMA hastalarında spinal motor nöronların kaybını ve müteakip kas hasarını tespit etmek için kantitatif su T2 haritalaması, Dixon tabanlı proton yoğunluğu yağ fraksiyonu tahmini (PDFF) ve difüzyon tensör görüntüleme (DTG) dahil çok parametrik manyetik rezonans görüntüleme (MRG) protokolünün faydasını değerlendirdiklerini bildirdiler. Bu prospektif, boylamsal çalışmaya 16 SMA hastası ve 13 yaş uyumlu kontrol dahil edildi. Tüm katılımcılara, siyatik sinirin Dixon tabanlı PDFF ve DTG ölçümlerini içeren MRG görüntülemesi yapıldı. 

SMA hastalarına ayrıca biseps femoris kasının (BFK) ve quadriseps femoris kasının (QFK) kas suyu T2 (T2w) ölçümleri yapıldı. On katılımcı, altı ay sonra ikinci bir tarama için geri döndü. MRG parametresi klinik verilerle korele edildi ve tüm hastalarım SMA tedavisi gördüğü bildirildi. Başlangıçta ve 6 ay sonra SMA hastalarının BFK ve QFK'larında sağlıklı kontrollere kıyasla anlamlı olarak daha yüksek kas içi yağ fraksiyonlarının olduğu gözlendi. Ayrıca, T2 değerleri, kas içi yağ fraksiyonları ile önemli ölçüde pozitif korelasyon gösterdi. 

Hammersmith fonksiyonel motor ölçeği, QFK'nın kas içi yağ fraksiyonları ile önemli ölçüde ilişkili

Araştırmacılar hammersmith fonksiyonel motor ölçeğinin, QFK'nın kas içi yağ fraksiyonları ile önemli ölçüde ilişkili olduğunu belirttiler. Ayrıca, siyatik sinirin DTG taramalarının iki grup arasında önemli ölçüde farklı olmadığı bildirildi. Bu çalışma, su T2 haritalaması ve Dixon tabanlı PDFF tahmininin, SMA'da masif kas içi yağ birikimi nedeniyle yetişkin SMA hastaları ile kontrolleri ayırt edebileceğini göstermektedir. Son olarak araştırmacılar, tedavi sırasında SMA hastalarında vekil belirteçler olarak bu iki modaliteyi daha fazla değerlendirmek için daha kapsamlı uzun vadeli çalışmaların yapılması gerektiğini belirttiler.